Hollanda’da yedi aydan uzun süren hükümet kurma pazarlıkları bugün resmen sona erdi. Ülke tarihinin en sağcı hükümeti, Kral huzurunda yemin ederek görevine başladı.
Kasım 2023’te yapılan genel seçimlerden aşırı sağcı popülist siyasetçi Geert Wilders’ın Özgürlük Partisi birinci çıkmış ancak meclis çoğunluğunu elde edememişti. Başta, diğer partiler Wilders ile ortaklığa mesafeli yaklaşırken, sonunda başbakanlık iddiasından vazgeçmesi karşılığında bir koalisyon formülü üzerinde anlaşılabildi.
Wilders koalisyon formülünde uzlaşabilmek için ayrıca, Kuran’ın yasaklanması ve Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmak gibi radikal fikirlerini şimdilik bir kenara bırakmayı kabul etti. Hollanda geçmişte AB fikrinin en büyük destekçisiydi.
Kraliyet sarayı Huis ten Bosch’da yapılan törende Başbakan Dick Schoof ve kabine üyeleri, Kral Willem-Alexander huzurunda yemin etti.
Eski istihbarat başkanı olan Dick Schoof, terörle mücadele ajansı yöneticiliği de yapmıştı. Schoof, son olarak adalet bakanlığında görev alıyordu. 2014 yılında Rusya destekli ayrılıkçıların Malezya Havayolları’na ait bir uçağı Ukrayna’da düşürdüğü krizin yönetiminde Schoof önemli rol üstlenmişti. O olayda hayatını kaybeden 298 yolcunun 196’sı Hollanda vatandaşıydı.
26 sayfalık koalisyon anlaşmasında, göç politikasının sertleştirilmesi ve İsrail’deki Hollanda Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınmasına çalışılması gibi unsurlar yer alıyor. Önemli bir tarım ülkesi olan Hollanda’nın, yeni dönemde Brüksel merkezli iklim politikalarına itiraz etmesi de bekleniyor.
Seçimler öncesi iklim politikalarının maliyetleri artırdığından şikayet eden çiftçiler sokağa çıkarak haftalar süren protestolar düzenlemişti.
67 yaşındaki Schoof gibi kabine üyelerinin bir çoğunun geçmişte hükümet tecrübesi yok. Bazı siyasi analistler bu nedenle hükümetin istikrarsız olacağı öngörüsünde bulunuyor.
Schoof’un selefi Mark Rutte, Ekim ayında NATO Genel Sekreterliği görevini devralacak. 14 yıl başbakanlık yapan Rutte, Hollanda tarihinde bu makamda en uzun süre oturan isim oldu.